15 Şubat 2022, İstanbul-Dr. Serdar Savaş yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi:
“Emperyalizm Ve Uluslararası Kapitalizm’in (EVUK) ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kullandığı stratejilerden birinin serbest piyasa ekonomisi kandırmacası, bir diğerinin halkımızı dini inançlar açısından kutuplaştırmak olduğunu açıklamıştım. EVUK’un üçüncü temel stratejisi ise etnik zenginliklerimizi aleyhimize kullanmaktır.
EVUK; Irak, Suriye, İran ve Türkiye’den toprak alarak Orta Doğu’da İsrail ile müttefik, ABD’nin çıkarlarına hizmet eden sözde bir Kürt devleti kurmak için uzun erimli bir planı uygulamaktadır. PKK bu planın bir parçasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti geçmişteki inkar ve asimilasyon politikalarıyla, Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerin geri bırakılmasıyla, Kürtlerin feodal sistemin ağalarına, şıhlarına teslim edilmesiyle, cehalet ve yoksulluk sarmalından çıkmalarını önleyecek uygulamalarla böyle bir planın gerçekleşmesi için bir zemin oluşturmuştur. Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, uzun erimli sözde Kürdistan projesini gerçekleştirmek için kurulan tuzaklara düşmüştür.
Bugünlerde CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti yanlarına DEVA ve Gelecek partilerini de alarak Cumhur İttifakı karşısında başarılı olacak bir güç birliği yapma çalışmaları içerisindedir. Ben bu güç birliğine, ‘Demokrasi İçin Birlik’ adı altında HDP, TİP ve TKP’nin de dahil olması gerektiğini ifade ediyorum. Bu ısrarımın iki nedeni var:
Birincisi Demokrasi İçin Birlik oluşturulması halinde RTE ve AKP döneminin kesinlikle son bulacağıdır.
Daha önemli olan ikinci neden ise EVUK’un dini ve etnik kutuplaştırmalar oyununun bozulmasıdır. Demokrasi İçin Birlik oluşturulurken HDP’nin ve TİP’in Kürt yurttaşlarımıza yönelik demokrasi ve insan hakları taleplerinin açık bir şekilde ortaya konması sağlanacak, bunlarla ilgili yapılması gerekenler üzerinde çalışılırken HDP’nin PKK ile arasına bir duvar örmesi, böylece seçmenlerin aklındaki temel kaygının ortadan kaldırılması sağlanacaktır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken ülkemizdeki dört önemli fay hattı bu şekilde ortadan kaldırılabilir. Dindar-seküler, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, solcu-sağcı gerginliklerinin son bulması için önerdiğim stratejik-siyasi iş birliği önem kazanmaktadır.
Tarih ve sosyoloji bu 9 siyasi partiye önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsat partilerin daha küçük çıkarlarına esir olmaması, gereksiz korkuların üstesinden gelinmesi ile kullanılabilir. Cumhurbaşkanlığına partisiz ve birleştirici olarak adaylığımı koyduğum günden bu yana savunduğum ‘tam ve ileri demokrasi’ için önerdiğim bu birliktelik halkımızın ve ülkemizin önünü açacaktır. “