Partisiz ve Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Serdar Savaş insan olmanın ve insanca yaşamanın doğuştan kazanılan bir hak olduğunu, bu haktan her yurttaşımızın en yüksek miktarda ve eşit olarak yararlanması için her 100 bin nüfusa bir ‘İnsan Hakları Ofisi’ kuracaklarını açıkladı.

Partisiz ve Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Serdar Savaş insan olmanın ve insanca yaşamanın doğuştan kazanılan bir hak olduğunu, bu haktan her yurttaşımızın en yüksek miktarda ve eşit olarak yararlanması için her 100 bin nüfusa bir ‘İnsan Hakları Ofisi’ kuracaklarını açıkladı.

Dr. Serdar Savaş şöyle dedi:

‘’Cumhurbaşkanı olduğumda erdemli, insan haklarına dayalı, ileri ve tam demokratik sosyal bir hukuk devleti haline gelerek bir refah toplumu olmamız yolunda bütünleşik projeleri hayata geçireceğiz.

Ben, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde sayılan tüm kavramların zaten uygulamalarımızda yer alması gerektiğine inanan bir kişiyim. Bununla birlikte bu metinlerin tasavvurundaki Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının sahip olması gereken haklar konusunda yetersiz olduğu düşüncesindeyim.

Bu metinlerin en önemli eksiği ‘bireyin kendisini gerçekleştirme hakkı’dır. Aile, okul, toplum ve devlet bu hakkın gereğince kullanılabilmesi için bireye destek vermekle yükümlüdür. Bir insanın kendisini gerçekleştirebilmesi için yaşamını, dünyayı, insanları, evreni, tanrı fikrini ve daha bir çok kavramı anlamaya yönelik çaba içinde olması gerekir. Birey bu anlama çabasına paralel olarak kendisini, yaşamını, dünyayı, kainatı ve tanrıyı anlamlandırır. Anlama ve anlamlandırma sürecinde bir yandan da yaşamı deneyimler. Birey deneyimleri doğrultusunda kendisini düşünce ve eylemleriyle ifade ederek kendisinde ve kendi dışındaki dünyada bir değişimin öncüsü olur. İşte gerçek insan bu süreci yaşayabilendir. İnsan haklarıyla ilgili metinler bu açıkladığım yaklaşımdan çok daha basit düzeyde kavramlarla insan haklarını savunmaktadır.

İnsan haklarının anlaşılması, kabul edilmesi, tüm toplum tarafından içselleştirilmesi için anayasa ve yasaların gerekliliği açıktır. Ancak hukuki düzenlemelerin amaçların yerine getirilmesindeki işlevleri ancak iletişim, süreç yönetimi ve denetlemeyle sağlanabilir.

Her 100 bin nüfusa bir ‘İnsan Hakları Ofisi’ kurulması yasal düzenlemelerin bireylerin yaşamına yansıması için ön gördüğümüz bir projedir. Bu ofislerde hukuk insanları, yönetim tecrübesi olan kişiler, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar ve idari görevliler yer alacaktır. Bu ofislerde vatandaşların haklarıyla ilgili ve kendilerine yönelik yapıldığını düşündükleri ihlaller konusunda ilk başvuracakları birimler olacaktır. Bu ofislerde ofis çalışanları hiyerarşik olarak vatandaştan daha üst bir pozisyonda olmayacaklardır. Vatandaşın, gereğince ve yeterince sorununun dinlendiğinden emin olacağı bir iletişim mekanizması kurulacaktır. Yapılacak değerlendirmeler sonunda hak ihlaline uğradığına inanan kişiye bilgi verilecek, takip etmesi gereken yol konusunda aydınlatılacak ve gereken durumlarda psikolojik destek sağlamak üzere ilgili hizmet birimine yönlendirilecektir. Böylece hak ihlali durumlarında vatandaş kendi yolunu bulmak, bürokratik engellerle karşılaşmak, hukuki prosedürlerin labirentinde kaybolmak durumunda kalmayacaktır.

Siz de ülkemizde insan hakları konusunda ileri bir sisteme sahip olarak vatandaşların önündeki engelleri kaldırmak için olumlu görüş sahibiyseniz aşağıdaki bağlantıdan 100 bin imza gönüllüsü olup bu vizyona katkıda bulunabilirsiniz.

Saygılarımla,

Serdar Savaş

Partisiz ve Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.