Dr. Serdar Savaş şöyle dedi:
‘’Yıllardır tekrar ettiğim bir sorunumuz var. Ülkemizde siyaset yapanların büyük bir bölümü dincilikten, milliyetçilikten, solculuktan, Atatürkçülükten, Kürtçülükten geçiniyor. Bu insanlar toplumu kutuplaştırmaktan, düşmanlaştırmaktan, nefret söyleminden menfaat temin ediyorlar. Emperyalizm Ve Uluslararası Kapitalizm (EVUK) bu parçalanmayı on yıllardır desteklemiştir, halen desteklemektedir ve gelecekte de desteklemeye devam edecektir. Kutuplaşmalar düşmanlıkları derinleştirecek ve ülkemizde on yıllardır olduğu gibi yönetim zaafı ortaya çıkacak ve ulusal çıkarlarımız EVUK’a ve yerli işbirlikçilerine peşkeş çekilmeye devam edecektir.
Oysa ki bu görüşlerin bilgili, dürüst, erdemli savunucuları halkımızın çıkarlarını samimiyetle savunan kişilerdir. Ben; hangi inançtan, hangi siyasi görüşten, hangi etnik kökenden olurlarsa olsunlar bu bilgili, dürüst, erdemli kişilerin bir araya gelmesini savunuyorum. Bu düşüncem Atatürk’ün ‘İç cephenin güçlendirilmesi’ ilkesi doğrultusundadır. Erdemli insanlar olarak bir araya geldiğimizde halkımızın, devletimizin ve ülkemizin çözülmeyecek sorunu yoktur.
Erdemli bireyler ileri ve tam demokrasiyi tesis edebilirler. İleri ve tam demokratik bir toplum adım adım refaha ulaşır. TBMM’de temsil edilen bütün muhalefet partilerine bir yıldan fazla süredir ısrarla bu öneriyi yapıyorum: ‘’Erdem ilkelerinde birleşin!’’. Gün partizanlık günü değildir. Gün kişisel konum ve çıkar peşinden gitme günü değildir. Ulusun ve devletin geleceğini güvenceye almak ancak hep birlikte erdemli bir yönetim oluşturmamıza bağlıdır.
Önümüzdeki seçimlerde Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri ayrı ayrı seçilecektir. Partilere vereceğiniz oylarla milletvekili seçiminin sonucunu ortaya koyacaksınız. Cumhurbaşkanlığında ise hangi partiye oy verdiğinizin bir önemi olmayacak, doğrudan bir kişiyi cumhurbaşkanı olarak seçeceksiniz. Benim önerim, özellikle TBMM’de temsil edilen CHP, HDP, İYİ Parti, Refah Partisi, Demokrat Parti, TİP, Memleket Partisi, Zafer Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi olarak bütün muhalefet partilerinin tek bir ortak aday belirlemeleridir. Ben Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durumdan çıkartılarak demokratik ve parlamenter bir sisteme geçişini sağlayacak cumhurbaşkanı adayında bulunması gereken özelliklerin tüm bu muhalefet partileri tarafından belirlenmesi gerektiğini ve belirlenecek kriterlere göre aday-adaylarının ortaya çıkarılmasını öneriyorum. Ben de bu aday-adaylarından biriyim. Tüm aday-adayları televizyon ekranlarında birlikte açık oturumlar, tartışmalar yapsınlar. Başta siyasi partiler olmak üzere, toplumun tüm kesimleri; işçi sendikaları, işverenler, memurlar, emekliler, çifçiler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları birkaç ay müddetle aday-adaylarını sorgulasınlar. Halkın ilgi göstereceği ve siyasi partilerin uygun bulacağı kişiyi ortak cumhurbaşkanı adayı olarak belirleyelim. Bu şekilde belirlenmiş bir aday cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda en az %70 çoğunlukla kazanacaktır. Bu yaklaşımla toplumda birleşmeyi sağlayacak parlamenter demokrasiye geçişi güçlü bir şekilde gerçekleştirecek, cumhurbaşkanıyla ülkemiz içinde bulunduğu durumdan çıkacak, cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına huzur içinde ve güçlü bir şekilde girecektir.’’
Saygılarımla,
Serdar Savaş
Partisiz ve Birleştirici
Cumhurbaşkanı Adayı
Siz de bir imza verin!