Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı Dr. Serdar Savaş’tan Sayın Kılıçdaroğlu’nun Adaylık Açıklaması ve 2023 Seçimleri Hakkında Bir Değerlendirme

16 Aralık 2021, İstanbul

Türkiye, cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerine yaklaşırken (ki seçim olmayabileceği konusunda da ciddi endişesi bulunanlar var) sayın Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın kararına bağlı olmak koşuluyla, adaylık açıklaması yaptı. 

Olağan bir dönemde bir ülkedeki en büyük muhalefet partisi genel başkanının cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklaması doğal bir durumdur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da aday olması tartışmasız olarak onun hakkıdır. 

Bununla birlikte; 

• Türkiye, tarihinin en ağır siyasi, ekonomik, sosyal krizlerinden birini yaşıyor. Dış politikadan kaynaklanan tehditler de bunlara ek olarak tablonun daha da kararmasına yol açıyor. Özetle olağan dışı bir dönemden geçiyoruz.
• Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçimin ikinci tura kalması durumunda tehlikeli adımlar atarak iktidarı devretmeyebileceğine yönelik görüş ve kaygılar bulunmaktadır.
• Kemal Kılıçdaroğlu CHP’de önemli ve değerli politika değişiklikleri yaparak partisini gerçekçi bir yöne doğru taşımaktadır. Ancak bu girişimleri henüz kendi parti tabanı dahil kamuoyunda algılanmış ve içselleştirilmiş değildir. 
• Sayın Kılıçdaroğlu’nun seçimde başarısız olma durumunda CHP Genel Başkanı olarak kalması çok zor olacak ve partisinde yaptığı reform niteliğindeki değişiklikler sonuçsuz kalacaktır. 
• Recep Tayyip Erdoğan’ın sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik kullanacağından emin olacağımız argümanların toplumun çeşitli kesimlerinde, özellikle kararsız AKP seçmeni üzerinde, Recep Tayyip Erdoğan lehinde bir kaymaya yol açacağı açık ve nettir. 
• Millet İttifakı’nın mevcut anayasadaki partili bir cumhurbaşkanının yarattığı büyük sorunlara ısrarla vurgu yaptığı bir dönemden sonra bir parti genel başkanının bu pozisyona aday olmasıyla düştüğü çelişki kamuoyunun dikkatinden kaçmayacaktır. 
• Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olarak yürüteceği bir seçim kampanyasında hem partisi hem de cumhurbaşkanlığı için seçmenlerden oy istemesi bir yandan Millet İttifakı partileri içerisinde huzursuzluğa yol açacak, öte yandan milletvekili sayısını arttırmak için yapılacak çalışmaları baltalayacaktır. 
• Yüksek bir ihtimal olmasa dahi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazandığı ve cumhurbaşkanlığı makamına geldiği varsayıldığında, TBMM’de çoğunluğun elde edilememesi durumunda Türkiye daha büyük bir krizle karşı karşıya gelebilecektir. 

Bu değerlendirmelerin ışığı altında; 

• Seçimin birinci turda kazanılması bir zorunluluktur. 
• Muhalefet adayının birinci turdaki oy oranının en az %70 olması sağlanmalıdır. 
• Muhalefet adayının seçimi bu oranda kazanacağı seçimler yapılmadan en az 6 ay önce kamuoyu anketleriyle gösterilmelidir. Bu durum Recep Tayyip Erdoğan’ın tehlikeli adımlar atmasını önleyecektir. 

Yukarıda bahsettiğim hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenler şunlardır:

• TBMM’deki muhalefet partileri; CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet Partisi, TİP, Demokrat Parti, DBP, DEVA Partisi ve Memleket Partisi olarak bir araya gelmelidir. 
• Bu partiler; Türkiye’nin tam ve ileri demokrasiye geçmesini sağlayacak ve adı geçen partilerle ortak akıl çerçevesinde bir program uygulayacak, kamu yönetimi deneyimi olan, toplumun tüm kesimlerini kucaklayabilecek, uzlaşmacı, uluslararası alanda Türkiye’nin saygınlığını artıracak, iyi eğitimli, geçmişi tertemiz kişiler arasından birkaç aday adayı belirlemelidir. Arzu ederse sayın Kılıçdaroğlu da bu aday adaylarının arasında yer almalıdır. 
• Aday adayları en az 3 en çok 6 ay müddetle TV kanallarında her kesimden yurttaşların, gazetecilerin, akademisyenlerin, meslek örgütlerinin, sendikaların,  iş dünyası temsilcilerinin, sivil toplum kuruluşlarının sorularına yanıt vermelidir. Bu programlar, gerektiğinde, 10-15 saat sürmelidir. 
• Bu süreç sonunda yapılacak kamuoyu araştırmalarıyla halkın en çok teveccüh göstereceği kişi tüm muhalefetin ortak adayı olarak açıklanmalıdır. 
• Ortak aday yine bu partilerle mutabakat içerisinde liyakate dayalı kriterlerle yardımcısını ve bakanlarını belirlemeli, seçim kampanyasını bir ekip olarak yürütmelidir.
• Muhalefet partileri çalışmalarını en az 400 milletvekili kazanmaya odaklanarak sürdürmelidir.  
• Seçimler kazanıldıktan sonra yeni hükümet, zaten yapılmış hazırlıklar doğrultusunda oluşturulan hükümet programını hızla yürürlüğe koymalı ve ülke yine ortak akılla yönetilmelidir. 
• Bu hükümet ve meclis göreve gelir gelmez halkın katılımıyla şeffaf ve demokratik bir süreç uygulayarak yeni anayasayı ve uyum kanunlarını hazırlamalıdır. 

Bu konuda adı geçen partilerin genel ve eş başkanlarına 3 Kasım 2021 tarihinde göndermiş olduğum mektupta ayrıntıları anlatmıştım. Bu dokümanı da dikkatlerinize sunuyorum. 

Dr. Serdar Savaş 

Birleştirici Cumhurbaşkanı Adayı